PAL SOKAĞI ÇOCUKLARI
–
Dünyanın Tüm Çocukları Pal Sokağı’ndandır
Blog’umuzun
ilk kitap değerlendirmesini yazmaya başlıyorum.
Bu kitabın Pal Sokağı Çocukları olması da beni ayrıca
heyecanlandırıyor. O zaman fazla
uzatmadan kitaba geçiyorum.
Pal Sokağı Çocukları Macar oyun yazarı ve
öykücü Ferenc Molnar’ın kaleme aldığı
bir çocuk kitabı. Öncellikle kitabın tarihçesi hakkında biraz bilgi vereyim. Kitabın oldukça ilginç bir geçmişi var. Bundan
yaklaşık 100 yıl önce Kornel Rupp isimli bir edebiyat öğretmeni çıkaracağı okul gazetesi için eski
öğrencilerinden destek almaya karar veriyor. Bu sayede o zamanlar bir gazeteci
ve hikaye yazarı olan Ferenc Molnar’a
okul gazetesine bir şeyler yazması için teklif geliyor. Molnar da eski
hocasını kırmamak için oturduğu masadan Pal Sokağı Çocukları’nın birinci
bölümünü yazarak kalkıyor. Sonraki
haftalarda da diğer bölümler geliyor.
Sizce de çok ilginç değil mi? Hepimizin en azından adını duyduğumuz Pal Sokağı
Çocukları ilk olarak okul gazetesinde
her hafta yayınlanan düzenli bir yayınmış. 1907’de kitap haline gelen batı edebiyatı
klasiğimiz beş kere film konusu olmuş.
Konuya
gelirsek ; kitabımız kendilerine ‘ Pal Sokağı Çocukları’ diyen yoksul bir çocuk
grubunun ‘ Kızıl Gömlekliler ‘ denen zengin çocuklardan canlarından çok
sevdikleri Arsa’larını koruma mücadelesini anlatıyor. Evet, kabul ediyorum dili
biraz ağır. Eğer kitap okumayı sevmiyorsanız ve ailenizin zoruyla
okuyorsanız işkenceden farksız
gibi gelebilir. Benim de bazen
bunaldığım oldu. Ama ‘Eğer herkes beğeniyorsa vardır bir bildikleri’ diyerek
okudum. Hiç pişman değilim. Siz de bana güvenin. OKUYUN. Gerçekten hiçbir şey
kaybetmeyecek, aksine çok şey kazanacaksınız. Hayatımda hiçbir film ya da kitap
yüzünden ağlamamış olan ben bile son sayfayı çevirince bir süre kendime
gelemedim.
20 yıl sonra bile ‘ İyi ki
okumuşum’ diyeceğim bu kitabın en çok etkilendiğim o son cümlelerini yazarak
bitiriyorum.
‘Basit çocuk ruhunda derinden derine bir şeyler değişiyordu: Hayata dair, hani içinde hepimizin bazen neşeli, bazen kederli köleler olduğumuz hayata dair, bazı gerçekleri kavramaya başladığını hissediyordu.’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder