ÜÇ ADIM UZAKTA

ÜÇ ADIM UZAKTA



    Selam!

    Bir zamana damga vurmuş, filmi çekilmiş, Instangram keşfetlerini doldurmuş, imkansız aşkın ne demek olduğunu öğretmiş bir kitaptan bahsedeceğim size. Biliyorum eğer gençlik romanlarını seviyorsanız büyük ihtimalle en azından adını duymuşsunuzdur. Ben büyük bir keyifle okudum ve sizlerle paylaşmak istedim. Hazırsanız başlıyorum.



    Ancak önce şu sorunun cevabını belirtmek isterim: Kistik Fibrosiz nedir?

    Kitaptaki  ana karakterimiz Kistik Fibrosiz hastası olunca ben de ilk önce biraz bu hastalıktan bahsetmek istedim. Kistik Fibrsiz, doğumdan itibaren solunum sistemi, sindirim sistemi ve üreme sisteminde yer alan mukus ve ter bezlerini etkileyen bir hastalıktır. Vücuttaki bir çok organın işlevini önemli derecede etkiler. Hastalar genellikle çok uzun süre yaşamazlar. Genç yaşta hayatlarını kaybederler. Hastalığın herhangi bir tedavisi yoktur ancak organ nakli ile hastanın birkaç yıl daha fazla yaşaması sağlanabilir . Kitabın yazılmasındaki amaç ise özellikle çocukları etkileyen, ölümle sonuçlanan ancak çok da bilinmeyen Kistik Fibrosiz hastalığına dikkat çekmek.

    Kitapta Kristik Fibrosiz hastası iki gencin hikayesini okuyoruz. Stella 17 yaşında K.F hastası bir genç kız. Akciğer nakli için bekliyor ve nakil listesinde oldukça yüksek bir sırada. Tedavisine hiç aksatmadan devam ediyor. Kontrol sorunları olduğu için her şeyin kontrolü altında olmasını seviyor. Çünkü anne ve babasına başka bir acı daha yaşatmak istemiyor.

    Hikayemizin Romeo'su Will ise tam tersi. Öleceğini biliyor ve tedavinin yalnızca kısıtlı zamanını çaldığını düşünüyor. Ayrıca B.cepacia enfektesi olduğu için organ nakli listesinde yer almıyor. Will'i tek bir kelimeyle özetleyecek olsam umutsuz derdim çünkü 18 yaşına basıp hastaneden "defolup gitmek" için gün sayıyor.

    B.cepacia hastaları K.F hastalarına yaklaşmamaları gerekiyor çünkü eğer onlar da virüs kaparsa tıpkı Will gibi nakil listesinden düşerler. Bu yüzden hem B.cepacia hastaları hem K.F hastaları birbirinden 4 adım uzakta olmak durmak zorunda.



    Şimdiiiii. Dikkat çekmek istediğim bir konu var. Kitabın orijinal adı Five Feet Apart, yani Beş Adım Uzakta. Ancak kitabı Türkçeye çevirirken Üç Adım Uzakta olarak çevirmişler. Daha sonra neden üç adım olduğunu anlasam da şöyle bir şey var ki K.F hastaları birbirinden 4 adım uzakta durmak zorunda. Filmini izlemedim ama anladığım kadarıyla filmde de 6 adım uzakta olduklarını söylüyor. Beyinler yandı değil mi?

     Ben bu kitabı okumayı çok uzun zamandır istiyordum ve doğal olarak beklentimi baya yükseltmiştim. Ancak tam olarak ne beklediğimi ben de bilmiyordum. Herhalde her vurucu kitaptaki gibi biri ölecek diye bekledim. Soruyu cevaplamayacağım ama sonu beni tatmin etti. Siz okudunuz mu biliyorum, ama en azından filmi veya kitabından haberdar olduğunuzu düşünüyorum. 



    Evet. Bir yayının daha sonuna geldik. Eğer okuduysanız veya izlediyseniz aşağıya görüşlerinizi yazabilirsiniz. Ben filmi izlemedim ama izler izlemez ekleme yapacağım. Eğer izlemediyseniz veya okumadıysanız umarım ilginizi çekmeyi başarabilmişimdir. Aşağıya fragmanı ve kitaptan en sevdiğim satırları bırakıyorum.

"Ya hastalıklarının ömürlerinden çaldığını onlar da aralarındaki mesafeden çalsalar ne olurdu? Aralarındaki o üç adım, kalplerinin kırılmasına neden olacaksa, görmezden gelemezler miydi?

Filmin fragmanı için buraya tıklayın.

Ekleme: Kitabı okuyalı neredeyse bir ay oldu ve ben filmi daha yeni izleyebildim. Tek diyebileceğim şu; O NE FİLMDİ ÖYLE. Müzikleri olsun, teması olsun muhteşemdi. Gerçekten bu kadar iyi olmasını beklemiyordum. Kitabı okumama rağmen iki saatlik filmi tek oturuşta izledim. Hayatımda gördüğüm en iyi kitap-film uyarlamalarındandı. Üç Adım Uzakta'yı Üç Adım Uzakta yapan her şey vardı. %95 her şey birebir aynıydı, bir sonraki repliği oyuncuyla birlikte söyledim. Film de kitap da ölümlülüğün çaresizliğini çok iyi anlatıyor.